Audi, Çin’deki geleceğini güçlendirme hamlesiyle ikonik “dört halka” logosunu terk eden ve yerine dört büyük harfi (A-U-D-I) benimseyen AUDI adlı yeni bir elektrikli alt markasını tanıttı. Ancak bu en yeni konsept, markanın geleneksel “uzun tavanlı” Alman tasarım dilini bir kenara bırakmıyor.
670 HP Güç, 800V Mimari
Audi’nin Çinli üretim ortağı SAIC ile ortaklaşa geliştirilen tamamen yeni AUDI E SUV konsepti, PPE (Premium Platform Electric) kaykay şasisi üzerine inşa edildi. Bu model, henüz bir yıl önce kurulan yerel alt markanın tanıttığı ikinci model olma özelliğini taşıyor.

E SUV’nin tanıtımında konuşan Audi ve SAIC iş birliği CEO’su Fermín Soneira, “AUDI E SUV konsepti, (2024’te) E konseptinin Guangzhou’da çıkışının ardından yeni AUDI markasının birinci yıl dönümünü kutluyor,” dedi. Soneira, “SUV’a prestijli, ilerici bir duruş kazandıran, sportif estetikten veya iç mekân ferahlığı ile çok yönlülüğünden ödün vermeyen, şüphesiz bir AUDI tasarım dilini sergiliyor. Bu konsept, Audi’nin mühendislik mirasını dijital inovasyonla birleştirerek Çin’deki taahhüdümüzü yerine getiren, premium elektrikli mobilite vizyonumuzu somutlaştırıyor.” diye ekledi.
AUDI E SUV konsepti, “bir Audi gibi yol tutuşu” vaat ediyor ve toplam 500 kW (~670 hp) güç üreten bir çift elektrik motoruyla hareket ediyor. Bu güç, büyük crossover’ı 0’dan 100 km/saat hıza yaklaşık beş saniyede çıkarabiliyor.
Bu verimli motorlar, AUDI’nin 800V Gelişmiş Dijital Platform sistem mimarisi üzerinde yer alan 109 kWh’lik bir batarya ile besleniyor. İddialara göre, yüksek güçlü bir DC hızlı şarj istasyonunda 10 dakikanın altında 320 km (~200 mil) menzil eklenebiliyor.
Otonom sürüş teknolojisi meraklıları için tasarlanan AUDI 360 Sürüş Yardım Sistemi, AUDI E SUV konseptinde yer alıyor. Bu sistem, “otoyollarda, yoğun şehir trafiğinde ve destekli park etme sırasında rahat ve güvenli bir sürüş deneyimi sağlıyor.”
Fiyatlandırma hakkında henüz bir açıklama yapılmadı, ancak bu modelin diğer pazarlara gelip gelmeyeceği belirsiz. AUDI alt markası Çin’de başarılı olsa da, bu konseptin Çin dışındaki pazarlara ulaşması düşük bir ihtimal olarak görülüyor.
